26 Şubat 2012 Pazar

Müjgan Gönül (Melek) ile Röportaj

     

Müjgan Gönül (Melek) ile Röportaj

    “Melek’in yaşadıklarını kaldıramazdım”
Farklı Boyut setinde gerçekleştirmiş olduğumuz röportaj serisinin devamıyla karşınızdayız...

Resim

Değerli oyuncumuz Müge Hanım’a teşekkür edip selamlarını yüklendikten sonra namazımızı kılıyor ve Müjgan Hanım’ın gelmesini bekliyoruz. Bu arada dışarıda kar o kadar yoğun yağıyor ki her yer buz olmuş, yürümekte zorlanıyoruz. Artık set ekibinin neler yaşadığını varın siz düşünün. Kamera ve fotoğraf makinelerimizi kontrol edip bir bardak sıcak çay içmek ve Taner Ağabey ile muhabbet etmek üzere bir iskemle çekip oturuyoruz. Sektöre nasıl adım attığından, sektörün zorluğundan bahsediyor Taner Ağabey. Gerçekten emek isteyen ve tabir-i caiz ise gece gündüz demeden çalışarak başarıya ulaşılan bu sektör zor, çok zor… Rabbim televizyon/medya dünyasının içerisinde olan, olmak isteyen herkese yardımcı olsun. Işıkçısından makyözüne, yönetmeninden oyuncusuna kadar bin bir emekle oluşturulan bu güzel işleri muvaffak kılsın.

Resim

Çaylarımız bittikten sonra diğer bir çekim mekânı olan eve geçmek için yola düştük. Alt tarafı bir sokak yürüyecektik. Fakat o kadar zor oldu ki buz tutan yollarda yürümek… Eve geldik, o ne! Aman Allah’ım, kapı duvar! Görevlinin bir işi çıkmış, beş dakika sonra gelecekmiş. Tabii eğer orada beş dakika bekleseydik Taner Ağabey kardan adam olurdu; biz de kardan kız olurduk. Durumun böyle olduğu görünce geri döndük o karlı yollardan geçerek. Geri döndüğümüzde Müjgan Hanım’ın geldiğini gördük ve hemen şehit ailesinin evi olarak kullanılan mekâna geçip röportaja başladık. Bu arada Samanyolu Fanları’ndan geldiğimizi öğrenen herkes set koşullarını düşünerek yorum yapılmasını istediler, bu da kulağımıza küpe olsun diyoruz.

Nihayetinde Müjgan Ablamız ile selamlaşıp, biraz görüştükten sonra evin mutfağında röportajımıza başladık. Hani misafirliğe gidildiğinde evin kızları mutfakta toplanıp sohbet ederler ya, işte öyle bir muhabbet, öyle bir röportaj oldu. Daha fazla uzatmadan çekiliyorum aradan, buyurun efendim…


Resim

Samanyolu Fanları: Öncelikle Samanyolu Fanları olarak çok teşekkür ediyoruz. Şöyle başlayalım; projeyi kabul etme aşamanız nasıldı?

Müjgan Gönül: Tek Türkiye’ den sonra birkaç proje sahibiyle görüşmüştüm. Menajerlik hizmeti veren birkaç yerle de görüşüyordum aynı zamanda. Kalmak gitmek konusunda biraz kararsızlıklarım vardı, bu süreç içerisinde yapımcım Mehmet Akyol’la bir araya geldik ve Farklı Boyut’un üzerinde konuşmaya başladık, kısa bir süre sonra projenin içindeydim.

Samanyolu Fanları: Müjgan Gönül, Melek karakterinin gördüğü rüyalar gibi rüyalar görseydi nasıl davranırdı?

Müjgan Gönül: Ben kaldıramazdım herhalde. Psikolojik olarak kötü olurdum. Dünyada böyle insanların varlığına şüphesiz inanıyorum ve onların çok özel kişiler olduğunu düşünüyorum. “Allah dağına göre kar verir” derler ya, kimseye kaldıramayacağı yük yüklenmiyor işte…

Samanyolu Fanları: Rüyalara, metafizik boyuta inanır mısınız?

Müjgan Gönül: Evet, inanırım. Epey de rüya görürüm ama yorumlama kabiliyetim hiç yok. Dizideki gibi olayların gerçekliğine diyecek bir şey yok. Çünkü bunlar yaşamda var olan olaylar. Ben de dizimiz sayesinde biraz meraklandım ve madde ötesiyle ilgili kitaplar okumaya, belgeseller izlemeye başladım. Gerçekten şaşırtıcı durumlar…

Resim

Samanyolu Fanları: Diziyi izleyip kendinizi değerlendirebiliyor musunuz?

Müjgan Gönül: Set yoğun devam ettiği için cuma günleri izleyemiyorum. Pazartesi günü tekrarına bakıyorum, onu da yapamadıysam mutlaka Küre TV’den izliyorum. Eğer evdeysem kesinlikle izlerim, kaçırmam. Farklı Boyut’u izlerken dikkat vererek izlemek gerekiyor. Çay içerken, sohbet ederken, servis yaparken kalabalıkta pek anlaşılmadığını düşünüyorum. İzlerken odaklanmak gerekiyor, sanki bir ders dinler gibi… Bölüm sonrası hem kendimle ilgili hem diziyle ilgili değerlendirmelerimi kendimce yapıyorum.

Samanyolu Fanları: Beşinci bölüme kadar dizimizin yönetmenliğini Taner Tunç yapıyordu, daha sonra Nuh Şen devraldı…

Müjgan Gönül: Evet. Kendi adıma çok büyük şanstı. Taner Hoca’yla çalışmayı zaten istiyordum, daha önce Beypazarı’nda çekilen Doğruluk Ekseni projesini ziyarete gittiğimizde, setlerine hayran kalmıştım. Yönetmenimizin Taner Hoca olduğunu öğrendiğimde, çok memnun oldum. Beş bölüm boyunca çok keyifli, saygı, sevgi ve hoşgörü çerçevesinde çalıştık… Altıncı bölüm itibarıyla Nuh Hocamız’la projemize hizmet etmeye devam ediyoruz. Nuh Hocamız’la da Tek Türkiye’nin ilk sezonu beraber çalışmıştık. Kendisinin bilgisini, birikimini hep övgüyle anlatırdım. Samanyolu Televizyonu’ndaki ilk yönetmenlik tecrübesinde benim de görev alıyor olmam benim için ayrıca bir onur.

Samanyolu Fanları: Çok üşüyen biri olduğunuzu duymuştuk?

Müjgan Gönül: Yani nasıl desem soğuk olunca üşüyorum. Şu an soğuk mesela… (Gülüşmeler) Tek Türkiye’nin set ortamı genelde çok soğuk oluyordu, gerçekten bayağı üşüyorduk. Dağda, bayırda çekim yapıyoruz ve beklerken gidebilecek bir yer olmuyordu. Yaptığımız röportajlar genelde Tek Türkiye setine denk geldiği için, beni çok üşüyen biri olarak duymanız normal.

Resim

Müjgan Gönül: Şimdi ben sorayım size, Farklı Boyut nasıl, beğeniyor musunuz? Gençler Samanyolu'ndan nasıl projeler bekliyor? Neye ihtiyaç var sizce?

Samanyolu Fanları: Öncelikle şunu söyleyelim, Farklı Boyut gerçekten çok farklı. Yani klasik Samanyolu Televizyonu dizilerinden değil. O yüzden çok beğeniyoruz. İçinde hem gizem var hem maneviyat var. Gerçekten şu an televizyon sektöründe böyle bir proje yok. Hele hele metafizik boyuta yönelen hiçbir iş, hiçbir proje yok. Samimiyetimle söylüyorum hiçbir arkadaşım Samanyolu Televizyonu dizilerini izlemiyor. Çünkü genç kesimi cezbeden projeler yok.

Müjgan Gönül: Evet evet, gençlerimizin hem değerlerine sahip çıkan hem de günümüz şartlarını yansıtan yapımlara ihtiyacı var değil mi?

Samanyolu Fanları: Bana göre muhafazakâr kesime taze kan lazım. Yeni ve ilgi çekici projeler lazım, biz fan sitesi olarak kanalımızdan komedi dizisi istiyoruz, okul dizisi istiyoruz. Ama sürekli aynı işler çıkıyor. Tabii ki bizler de fayda güdülerek yapılan işler olsun istiyoruz ama bunu kaliteli ve birbirinin tekrarı olmayan işlerde görmek istiyoruz. Ben de bir iletişim gönüllüsü olarak bunu çok istiyorum, onun için çalışmalarıma son hız devam ediyorum. (Gülüşmeler)

Müjgan Gönül: İnşallah. Medya günümüzün en büyük silahı ve biz bu silahı toplumsal barış için, kişisel huzur için en iyi şekilde kullanmaya çalışmalıyız. Doğrularımızdan ödün vermeden ama her kesime her kitleye de hitap ederek bence. Yeni projeler, yeni fikirler üretmek lazım. Gelecek nesillerin sorumluluğu büyük, çok donanımlı bir şekilde bu sektörde yer almalarını ve dünya standartlarında işler çıkartmalarını tüm kalbimle istiyorum.

Resim

Samanyolu Fanları: Peki başka kanallarda rol almayı düşünüyor musunuz? Veya Samanyolu Televizyonu bünyesinde kalmak mı istersiniz?

Müjgan Gönül: Şu an hâlimden çok memnunum, çok huzurluyum. Bana bir görev verildi ve onu en iyi şekilde yapabilmek için çabalıyorum. Gelecek hakkında çok fikir yürütmek istemiyorum… Her şeyin hayırlısı olsun inşallah.

Samanyolu Fanları: İnşallah, belki bir gün beraber çalışmak kısmet olur. Biz tekrar teşekkür ediyoruz, sitemize de boş vakitlerinizde bekliyoruz inşallah.

Müjgan Gönül: Ben teşekkür ederim. Çok sıkı takip ediyorum çalışmaları, yazılanları. Hemen hemen her gün girip bakıyorum yorumlara. Fakat üye olamam çünkü hakkını veremem, gelirsem yoğunluktan cevap veremem, sonra yanlış anlaşılır, “ben yazdım” da, “bana cevap vermedi” de gibi sitemler çıkar ortaya. Gelen hiçbir röportajı geri çevirmiyorum, böylelikle takipçilerimizle bir araya geldiğimizi düşünüyorum. Tüm üyelere selam ve sevgilerimi iletiyorum aracılığınızla…

Samanyolu Fanları: Peki efendim, selamlarınızı ileteceğiz inşallah. Sağ olun…

Resim

Şunu da eklemeden edemeyeceğim; bu sadece röportajın görünen yüzü. Eğer sizler de böyle bir güne şahit olmak istiyorsanız kapıyı açık bırakıyoruz. Asılın yorumlara, asılın… Belki bir ferman çıkar değerli padişahımız Ahmet Faruk’tan ve sete bir misafir daha götürürüz, kim bilir…

Melek karakterinin sahnesi gelir, Müjgan ablamız çekime çağırılır. On altıncı bölümün yetiştirilmesi gerekiyor, değil mi? Kendisiyle tatlı tatlı ilerleyen sohbetimizi burada bitirip, hep beraber çekim alanına gidiyoruz. Haydi, sizi de bekliyoruz…

Çekim alanına adım atar atmaz görüntü yönetmenimizle selamlaştık; değerli İlyas Yavuz Ağabeyimizle yani. Kendisini Sırlar Dünyası’nın jübile bölümünden, Kollama’dan ve Güz Gülleri’nden tanıyorduk, hâlimizi hatırımızı sordu sağ olsun. Ve hemen sorular yöneltildi bize. “Neden yorumlar bu kadar az?”, “Neden acımasız yorumlar yapıyorsunuz?” Tabii kendimizi savunduk ama biz de memnun değildik yorumların az olmasından. Bunlar set ekibinden birer mesajdır değerli üyeler, dikkate alalım, unutmayalım…

Resim

Yönetmenimiz değerli Nuh Şen ve ekipte görev alan diğer ağabeylerimiz sitemizi takip ettiklerini, yorumları okuduklarını söylediler. Nekibu’nun eleştirel yorumlarının sebebini sordular, kendisi cevap verdi. Ve yine aynı noktaya ulaştık. “O nedir?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Tahminleri de işitiyorum sanırım. Biri yoğun set koşulları mı dedi yoksa ben mi öyle anladım… Evet, evet kesinlikle ulaştığımız nokta ağır ve yoğun set koşulları oldu.
Çekimler bitti ve set taşınmaya başladı. Biz de dizimizin son anda gelen yapımcısı Mehmet Akyol Ağabey ile görüştük. Onunla da ayaküstü bir röportaj yaptık. Yaptığımız bu görüşmenin detaylarını da sitemizde kısa bir süre sonra sizlerle paylaşacağız, Samanyolu Fanları’nı takip edin.

Evet, bir set ziyaretinin, güzel ve dopdolu geçen bir günün daha sonuna geldik. Tüm set ekibine bir kez daha teşekkür edip, kolaylıklar diledikten sonra ulaştırmadan sorumlu ağabey bizi gideceğimiz yere bıraktı, sağ olsunlar. Bundan sonrası artık biz Samanyolu Fanları’na kalıyor; dizimizi sıkı sıkıya takip etmek… İyi seyirler, keyifli yorumlar diliyoruz efendim.


Resim

Farklı dizimiz Farklı Boyut'un senaristi Erhan Turhan ile gerçekleştirdiğimiz röportaj da yakında yine http://www.samanyolufanlari.com adresinde olacak...

24 Şubat 2012 Cuma

Farklı Boyut 19. Bölüm - Özet & Fragman Eklendi



Farklı Boyut 19. Bölüm - Özet & Fragman



Melek Şehit Komutan Cevdet’in emanetine sahip çıkabilecek mi ?
Resim

Kurtuluş Savaşı yıllarında cephede Cevdet Komutan iki siper arasında yaralı düşen bir Anzak askerini ölümden kurtarır.
Fakat Cevdet Komutan aynı cephede şehit düşer.Yıl 2012 olur ve Mary ismindeki Avustralya'lı bir kadın, dedesine yardım eden Komutan'ı araştırmak için Türkiye'ye gelir. Sürpriz bir şekilde yolu Şehit Komutan Cevdet'in evine düşer. Ancak Mary'ye yaklaşan büyük bir tehlike vardır.




Melek'in rüyalarına giren Şehit Cevdet emanetine sahip çıkmasını ister. Farklı Boyut, 24 Şubat Cuma günü saat 19.30’da Samanyolu’nda.

19 Şubat 2012 Pazar

Farklı Boyut 18. Bölüm - 10 200 60 izle


Farklı Boyut 18. Bölüm - 10 200 60




Melek Henüz Gerçekleşmemiş Bir Cinayetin Seyrini Değiştirebilecek mi?

Bir Bilimsel Araştırma Enstitüsün'de ülke istihbaratının şifreleri üzerine uzmanlaşmış Sırrı Sürhan'ın küçük kızı Altı ay önce kaçırılır. Amaçları Sırrı'nın bu işlerden elini çekmesini sağlamaktır.

Sırrı'nın pes etmeyeceğini anladıklarında ise ödül alacağı gününü seçerek, sinsi bir planla öldürmeye karar verirler.

Melek ise Davut uyanmadığı için rüyalarını kimseyle paylaşamaz. Oktay ise Sırrı'yı kurtarmak ister fakat bunun tek yolunun Melek'in gördüğü rüyayı öğrenmek olduğunu bilir.


Farklı Boyut 18. Bölüm - 10 200 60

Farklı Boyut 18. Bölüm - 10 200 60


Farklı Boyut'un yeni bölümünde neler oluyor ?

Resim

Rüyasında gördüğü olayların gerçekleşmesiyle kendini farklı bir hayatın ortasında bulan Melek'in sıra dışı öyküsünü anlatan Farklı Boyut dizisi, on sekinci bölümüyle Samanyolu'nda.
Melek henüz gerçekleşmemiş bir cinayetin seyrini değiştirebilecek mi?

Bir Bilimsel Araştırma Enstitüsün'de ülke istihbaratının şifreleri üzerine uzmanlaşmış Sırrı Sürhan'ın küçük kızı Altı ay önce kaçırılır. Amaçları Sırrı'nın bu işlerden elini çekmesini sağlamaktır.

Sırrı'nın pes etmeyeceğini anladıklarında ise ödül alacağı gününü seçerek, sinsi bir planla öldürmeye karar verirler.

Melek ise Davut uyanmadığı için rüyalarını kimseyle paylaşamaz. Oktay ise Sırrı'yı kurtarmak ister fakat bunun tek yolunun Melek'in gördüğü rüyayı öğrenmek olduğunu bilir.

Farklı Boyut 18. bölümü ile 17 Şubat Cuma akşamı 19:30'da Samanyolu TV'de...

14 Şubat 2012 Salı

Serkan Kunter (Hançer) ile Röportaj

    “Farklı Boyut, Samanyolu’nun en iyi işi”
Güzel bir İstanbul gününde röportaj yapmak için yollara düşmek gibisi yoktur herhalde ama karlı bir gün olunca daha güzel oluyormuş hani. İliklerimize kadar üşüdük biraz, sonra farklı dizimiz Farklı Boyut ekibi ile sıcacık set arabasına binip röportaj mekânına geçtik.

Varlığın ötesine yolculuğu gizem ve maneviyatla süsleyerek anlatan dizimiz 'Farklı Boyut'un oyuncusundan yönetmenine, yapımcısından ışıksına tüm ekibiyle http://www.samanyolufanlari.com olarak sizler için görüştük. Lafı fazla uzatmadan hemen detaylara geçiyoruz, buyurun efendim…

Set mekânına geldiğimizde bizi yapım sorumlumuz Sevgili Taner Bey Ağabeyimiz karşıladı. Karşılıklı hâl ve hatır sorulduktan sonra Taner Ağabey, değerli oyuncumuz Serkan Kunter’e telefon açıp işi yoksa sete uğrayıp uğrayamayacağını sordu. Meğer Hançer’in sahnesi çekilmiş. Neyse ki Hançer, yani Serkan Kunter bizi kırmayıp sete ikinci defa geldi. Biz ise… Biz diyorum çünkü meraklı, kaliteli ve doyurucu yorumlarından dolayı değerli üyemiz ‘nekibu’ set röportajımızın davetlisi idi, kendisi sevinerek röportajımıza dâhil oldu. Biz nekibu ile yemeğimizi bitirir bitirmez Serkan Kunter kapıda göründü ve hemen selamlaşıp röportajımıza geçtik.




Samanyolu Fanları: Öncelikle geldiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Dizi içinde kötü bir karakteri canlandırıyorsunuz, buna rağmen az sayılmayacak hayranları oluştu Hançer karakterinin. Projeyi kabul etme aşamanızı merak ediyoruz biz. Yani proje nasıl geldi size? Senaryoyu beğendiniz mi? Önyargınız var mıydı?

Serkan Kunter: Yok, yok önyargım yoktu. Bizim yapımcımız Mehmet Akyol telefon açtı bana, İzmir’e. Ben İzmir’deydim. Samanyolu Televizyonu’nun yeni bir projesi olduğunu, çok değişik ve heyecan verici bir proje olduğunu söylediler. Ben de hemen atladım İstanbul’a, kanala geldim. Heyecanlanmıştım zaten. Mehmet Bey’in odasına geldim, projeden bahsetti. Senaryodan bahsetti. Zaten hemen heyecanlandım, kanım ısındı. Daha sonra senaryo da gelince, okuyunca gerçekten düşüncelerle kâğıt örtüştü, senaryo da örtüştü. Çok heyecanlandım, çok güzel bir proje. Hâlâ ısrarla da söylüyorum. On altıncı bölümü çekiyoruz, kendi aramızda da konuşuyoruz. Bence çok başarılı bir proje. Karakteri özellikle daha çok sevdim, oynayacağım karakteri çok sevdim. Çünkü Hançer klasik bir kötü değil, yönetmenimizle yapımcımızla da bunu konuştuk. Tam anlamıyla klasik kötü değil. Hani naif tarafları da var ama içten içe kötü olan bir karakter olduğu için bu beni daha da heyecanlandırdı. Sorumluluk aldım omuzlarıma. Çünkü çok zor bir karakter gerçekten; inişleri çıkışları olan… Çok düz bir karakter değil. Onun için çok heyecanlandım ve haklı da çıktım, yani öyle geliyor bana.

Resim

Samanyolu Fanları: Karakterinizi seviyorsunuz yani.

Serkan Kunter: Seviyorum tabii. Sevmesem zaten oynayamam. Ben Tekin Hançer’i yaşatmaya çalışıyorum. Yani içselleştiriyorum. Onu hissetmeye çalışıyorum elimden geldiği kadar. Çok da seviyorum.

Samanyolu Fanları: Dizimiz rüyalarla ilgili; rüyalara ve metafizik boyuta inanır mısınız?

Serkan Kunter: Rüyalara tabii ki inanırım. Hayatta da bunun karşılığı var zaten. Müjgan Hanım’ın gördüğü rüyalar tıp alanında da bir gerçekliğe sahip olan şeyler zaten. Rüyalara da inanırım metafiziğe de, bu tarz şeylerin olduğunu bir parça biliyorum okuduğumuz kitaplardan; zaten dizimizde de var. Bu hikâyelerin tamamına yakın kısmı hayatta karşılığı olan şeyler. Rüya kısımlarına inanıyorum yani.

Samanyolu Fanları: Peki, on altı bölümü göz önüne aldığımızda etkilendiğiniz herhangi bir şehit hikâyesi oldu mu? Tüm şehit hikâyeleri etkileyicidir elbet fakat özellikle etkilendiğiniz bir hikâye var mı?

Serkan Kunter: On altı bölüm içerisinden hepsi beni etkiledi. Ama ‘Deprem’ bölümümüz, ‘Zilzal’ bölümümüz etkilemişti, ‘İtfaiyeci’ etkilemişti. Yani hepsi etkiliyor beni. Benim de işim etkilemek olduğu için. (Tebessüm) Şimdiye kadar çekilen bütün bölümlerden çok mutluyum, keyifle izliyorum.

Resim

Samanyolu Fanları: Çevrenizden gelen yorumlar, tutumlar nasıl? Herkes seviyor mu Hançer karakterini?

Serkan Kunter: Hançer karakterini madem biz bizeyiz rahatlıkla söyleyebilirim o zaman. Annem benden nefret ediyor. (Gülüşmeler) “Bu yaşa kadar getirdim seni, yetiştirdim bunu mu oynuyorsun, tüh sana!” falan diyor. Şimdi bizim Betül var, Betül’ü oynayan kız çocuğumuz, kardeşimiz var. Onlar Çorlu’da oturuyorlar. Annesi geldi, dedi ki Çorlu’ya sakın gelmeyin. Bütün Çorlu senden nefret ediyor. Ama tabi bunlar karakter için güzel bir şey. Hançer karakteri böyle, kötüyü oynuyorum ama etraftan aldığım tepkiler gayet iyi. Dizi anlamında eğer sorarsanız etrafımda konuştuğum herkes, ben oynadığım için değil ama megalomanlık yapalım, Samanyolu Televizyonu’nun en iyi işi diyorlar.

Samanyolu Fanları: En iyi işlerinden biri diyelim.

Serkan Kunter: Veya en iyi işlerinden biri, düzeltelim. Yani etrafımdaki herkes çok mutlu, ben mutluyum, ekip arkadaşlarım mutlu.

Resim

Samanyolu Fanları: Sizi izlediğimizden ötürü bizde mutluyuz. Şunu da ekleyeyim. Bu durum içerisinde Samanyolu Televizyonu’nun en kaliteli dizilerinden biri Farklı Boyut. Yani Şefkat Tepe daha çok izleniyor belki ama Farklı Boyut da çok kaliteli. Çünkü Ve İnsan Aldandı, Farklı Desenler… Bunların hepsinden farklı bir boyut oldu ‘Farklı Boyut’.

Serkan Kunter: Kesinlikle, buna benzer bir konu hiçbir kanalda yok.

Samanyolu Fanları: Evet, farklı ama neden reytingler böyle, düşük?

Serkan Kunter: Bu bana uzak bir kavram biraz ama…

Samanyolu Fanları: Yani siz nasıl değerlendirirsiniz bu konuyu?

Serkan Kunter: Şunu söyleyeyim, bunu yürekten söylüyorum. Bu senaryonun, bu ekibin, rejinin, oyuncuların, çektiğimiz, yaptığımız bu işin gerçekten karşılığı bu olmamalı gibi geliyor bana, çok çok daha iyi yerlerde olması gerekir.

Samanyolu Fanları: Bu da acaba zamanla mı olacak?

Serkan Kunter: Bence zamanla olacak. Bildiğim kadarıyla, yöneticilerimizden öğrendiğim kadarıyla dizi yavaş yavaş oturduğu için artık yükselişe geçtik. Biraz daha sabredersek çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Ekip arkadaşlarım da inanıyor. Bundan hiç şüphemiz yok yani inşallah siz de arkamızda olduğunuz sürece.

Resim

Samanyolu Fanları: İnşallah biz daima arkanızdayız. Sitemize gelir misiniz, biliyorsunuz ama ziyaret ettiniz mi hiç?

Serkan Kunter: Tabii ki seve seve gelirim. Şöyle ben fanlar ne yazmış diye bakıyorum. Açıkçası öyle bir teşebbüste bulunmadım. Ama size söz veriyorum buradan eve gider gitmez ilk yapacağım iş olacak.

Samanyolu Fanları: Çok teşekkür ederiz. Şöyle de bir uygulama mevcut sitemizde, ‘hasbihal’ ile üyelerimiz sizinle konuşuyorlar, siz istediğiniz sürece. Eğer gelirseniz çok mutlu oluruz. Üyelerimiz de çok mutlu olurlar.

Serkan Kunter: Ben mutlu olurum, siz değer vermişsiniz böyle bir şeyler düşünmüşsünüz. Tabii ki benim buna karşılıksız kalmam mümkün değil. Elimden ne geliyorsa, engellemek değil tam tersi ne gerekiyorsa yaparım, soruları cevapsız bırakmam.

Samanyolu Fanları: Bazen o kadar abartılıyor ki oyuncularımız da bizden bıkıyorlar, bunu istemeyiz.

Serkan Kunter: Yok, yok bıkmam ben.

Samanyolu Fanları: Teşekkür ediyoruz sorularımıza yanıt verdiğiniz için.

Serkan Kunter: Ben teşekkür ederim, zahmet ettiğiniz için.

Evet, Hasbihal için söz de aldıktan sonra Serkan Ağabey, nam-ı diğer Hançer setten ayrılıyor, biz de röportaj serimize kaldığı yerden devam etmek üzere “Melike” karakterini canlandıran Müge Uyar’ı beklemeye koyuluyoruz.

Farklı Boyut Röportaj serimizden Müge Uyar (Melike) ve Müjgan Gönül (Melek) röportajlarımız çok yakında yine http://www.samanyolufanlari.com adresinde sizlerle olacak…

Müge Uyar (Melike) ile Röportaj

     
     
    “Farklı Boyut, ailecek izlenebilecek bir yapım”

Farklı Boyut Röportaj serimize dizinin Melike’si Müge Uyar ile devam ediyoruz.

Melike karakterini canlandıran değerli oyuncumuz Müge Uyar’ı beklerken Taner Ağabey ile sohbet ediyoruz. Kanalın yapımlarından, tanıtım eksikliğinden dert yanıyoruz. Ve onların da aynı durumdan muzdarip olduklarını öğreniyoruz. Dizimizin afişinin çok güzel olduğunu da söylemeden edemedik tabii ki. Güzel mi güzel afişimizi tüm reklâm panolarında görmek dileğini ilettik kendilerine. Ve dizimizin tuttuğunu koparan kızı Melike, yanımıza geldi. Samanyolu Fanları’ndan geldiğimizi söyledik; biraz hoşbeşten sonra hemen röportajımıza başladık.



Samanyolu Fanları: Melek ve Melike hakkında neler düşünüyorsunuz?

Müge Uyar: Melek ile Melike birbirine tam zıt karakterler. Melek çok ağır bir kız, Melike tam tersi çok hareketli, hayata çok pozitif bakan… Küçük sorunları var; kilo falan. Şimdi Hançer ile beraberken her şeyi unuttu ve âşık oldu hayatında ilk defa ve ne yapacağını bilmiyor. Şu an böyle ilerliyor.

Samanyolu Fanları: Hançer’le durumu böyle devam eder mi sizce? Hançer konusunda Melek’e inanır mı?

Müge Uyar: Hiç bilmiyorum ki, inanın senaryoyu ben de bölüm bölüm öğreniyorum. (Gülüşmeler)

Samanyolu Fanları: Melike’nin haline üzülüyor musunuz?

Müge Uyar: Üzülmek diyemeyeceğim. Aslında güzel bir şey yaşıyor kendi açısından. Mutlu ama bir yanda karşısında yanlış bir adam olduğunu öğrendi. Ve ne yapacağını bilmiyor. Kardeşinden yardım istemeye başladı. Dalga geçtiği rüyalarına artık inanmaya başladı yani. Ama ben de ne olacağını bilmiyorum ve inanın artık her bölüm böyle merakla bekliyorum. Ne yazılacak, ne oynayacağız falan diye bekliyorum yani.

Resim

Samanyolu Fanları: Serkan Bey’e de sormuştuk. Projeye nasıl dâhil oldunuz acaba, biz bunu da merak ediyoruz? Senaryoyu beğenerek mi kabul ettiniz?

Müge Uyar: Evet, Yapımcımız Mehmet Akyol ile konuştum ben, karakteri anlattı. Hani şöyle söyleyeyim biraz böyle hatta kendime yakın bulduğum yönleri dahi oldu. Ben çok pozitifimdir, enerjiğimdir. Tabii ki çok sevdim. Çünkü çok gerçekçi bir proje. Ve insanlar artık bana göre çok sıkıldı. Hep böyle şan şöhret, çok güzel evler, pahalı arabalar falan. Ama bir yandan da hayatın gerçekleri var. Biz bu dizide bence bunları görüyoruz. Şöyle söyleyeyim ben kendi açımdan; özellikle bir ailenin anne baba ve çocuğun rahatlıkla oturup izleyebileceği bir iş… Çünkü ben başka kanallarda yani affedersiniz hani babamla oturup hiçbir işi izleyemiyorum. Böyle düşünüyorum.

Samanyolu Fanları: Biz de böyle düşünüyoruz, Farklı Boyut’u takip ediyoruz. Oyunculuğunuzu değerlendirebiliyor musunuz, bölüm çekildikten sonra izleme şansınız oluyor mu?

Müge Uyar: Sette olmadığım zamanlar izliyorum tabii ki. Dediğim gibi merakla izliyorum hem de. Bizim görüntülerimiz gerçekten çok güzel, yönetmenimiz bana göre çok başarılı çok güzel görüntüler alıyor.

Samanyolu Fanları: Önce Taner Tunç idi, sonra Nuh Şen oldu…

Müge Uyar: Nuh Şen ile çalışıyoruz evet, çok memnunum açıkçası, çok güzel görüntüler dediğimiz gibi teknik ekibimiz çok iyi çalışıyor.

Resim

Samanyolu Fanları: Sizin performansınız bu kadar iyi olmasa bize de bu kadar yansımaz diye düşünüyorum. Hakikaten oyunculuklar falan çok çok mükemmel. Mesela ne bileyim iki kız kardeş, karakterleriniz zıt. Dış dünyada farklı farklı insanlarsınız. Ama bir araya gelip gerçekten kardeşmişçesine o zıtlıkları, o aile içindeki şeyleri yaşatmak falan... Mesela Fazilet Hanım’ın, -annenizin öyle diyeyim- Melike’ye olan o tavrına “Yapmasa keşke, Melike çok üzülüyor” falan o hallere giriyoruz. O kadar güzel yansıtıyorsunuz ki. Hani dizi-film izlemek gibi değil gerçekten.
Melek ile olan bağınız da aynen bu şekilde, anneniz gibi. Biz de o işin içerisindeyiz sanki.


Müge Uyar: Evet, Melek, Melike ve Fazilet birbirlerine çok bağlılar, baba her ne kadar bu hayatta olmasa bile yaşatılıyor hâlâ içlerinde. Ve aralarında çok ciddi bir sevgi var. Her ne kadar bazen şakalaşsalar da kızsalar da sonuçta hayatın gerçekleri var, yaşadığımız sorunlar var. Bunlar olmasına rağmen birbirlerinden hayatta kopmayacak insanlar. Allah da koparmasın diyoruz.

Samanyolu Fanları: İnşallah… Çevrenizdeki tutumlar nasıl? Melike karakterine, diziye, Samanyolu Televizyonu’na nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Müge Uyar: Yani çoğu insan üzülüyor benim için bildiğim kadarıyla. İşte Hançer onu kandırıyor falan diye.

Samanyolu Fanları: Çünkü biz ilk başta çok dişli bir Melike izledik. Tuttuğunu koparan bir Melike.

Müge Uyar: Ama artık âşık olunca, bir bayan ilk defa âşık oldu. Artık ne yapacağını bilemeyen… Onun karşısında, Hançer’in karşısında eli ayağına dolaşıyor. Bazen ben böyle çok yoruluyorum. “Ay nasıl yapsam, nasıl oynasam” diye…

Resim

Samanyolu Fanları: Günlük yaşamda karşılaştığınız, hani diziyi izleyip izleyip kötünün huyunu suyunu bilip de akıl veren teyzeler vardır ya, “kızım öyle yapma, şöyle yap” diyen…

Müge Uyar: Olmaz mı, tabii ki var. Gerçekten insanlar diziyi bizimle beraber yaşıyorlar. Ve ben bundan çok mutlu oluyorum. Yani insanlar gelip şey dediği zaman size: “Ay yapma lütfen…” Bu mutlu ediyor çünkü doğru duyguyu karşıya geçirmiş oluyorsunuz.

Samanyolu Fanları: Gitti viskiyi içti, soda zannetti falan…

Müge Uyar: Orada ben çok utandım. Allahım dedim, insanlar izlerken acaba bana çok kızacaklar mı? Sevindim; kızdılar, güzel oynamışım.

Samanyolu Fanları: Maşallah, çok güzel oynuyorsunuz.

Müge Uyar: Çok teşekkür ediyorum, inşallah sizler de beğeniyorsunuzdur…

Samanyolu Fanları: Çok beğeniyoruz, tüm fan sitesi olarak zaten arkanızdayız. Onu da söyleyelim. Maşallah çok iyi işler çıkardınız. İnşallah devamını bekliyoruz. Reytinglerimizin de yükselmesini temenni ediyoruz. Çünkü Farklı Boyut, şu anki yapımlar içerisinde en en farklısı, en orijinali ve en kalitelisi bizim gözümüzde.
Yani bu farklı olması hem diğer kanallar açısından hem de Samanyolu Televizyonu’nun kendi bünyesinde bu şekilde. Çünkü baktığımız zaman hiçbir şekilde metafizik boyuta yönelen bir dizi, bir proje yok. Diğer kanallara bakarsak da böyle, Samanyolu Televizyonu’na bakarsak da böyle… İnşallah hak ettiği değeri bulur; artık öyle diyelim, öyle dua edelim. Biz teşekkür ediyoruz size, sitemize de bekliyoruz.


Müge Uyar: Ben çok teşekkür ederim, inşallah tabii ki, herkese çok selamlarımı iletin, geldiğiniz için çok teşekkür ederim ekip adına da.

Değerli oyuncumuz Müge Hanım’ın selamlarını yüklendikten sonra teşekkür ederek ayrılıyoruz.

Farklı Boyut röportajları serimizin devamı için http://www.samanyolufanlari.com adresini takip edin.

12 Şubat 2012 Pazar

Farklı Boyut 17. Bölüm - Şifreci Plaketi Almasın

Farklı Boyut 17. Bölüm - Şifreci Plaketi Almasın





Melek, Gerçek Katili Gün Yüzüne Çıkarabilecek Mi?

Komiser Dündar'ın hamile olan eşi Yeşim, bir arabanın çarpması sonucu hayatını kaybeder.
Şoför, genç kadına çarpar ve kaçarak ölüme terk eder. Emniyet teşkilatı, arkadaşları olan
Komiser Dündar'ın acısını hafifletmek için seferber olur ve kısa zamanda suçluyu yakalar.
Fakat atladıkları bir şey vardır, gerçek suçlu özgürce dışarıda dolanıyordur. Melek, bu işte
bir hata olduğu konusunda Sadık komiseri uyarır fakat komiser kulak asmaz. Ancak Melek'in
uyarılarını önemsemese de zamanla atladıkları bir şeyler olduğunu fark eder. Hançer ise,
Melike'nin anlam veremediği bir şekilde başka bir yere götürülmek üzere hastaneden alınır.

8 Şubat 2012 Çarşamba

Farklı Boyut 17. Bölüm - Özet & Fragman Eklendi

Farklı Boyut 17. Bölüm - Özet & Fragman

Hak ile karanlığın mücadelesi
Resim

Farklı Boyut, heyecan ile izleyeceğiniz yeni bölümüyle Samanyolu TV'de...

Komiser Dündar'ın hamile karısı Yeşim, bir arabanın kendisine çarpması sonucu vefat eder. Üstelik şoför, genç kadına çarpıp kaçarak onu ölüme de terk edilmiştir.

Emniyet teşkilatı bu olayı aydınlatmak ve arkadaşlarının acısını bir nebze de olsa aydınlatmak için seferber olurlar ve kısa sürede suçlu yakalanır.

Ancak atladıkları bir şey vardır, gerçek suçlu elini kolunu sallayarak ortalarda dolanmaktadır. Sadık komiser, Melek'in uyarılarını önce dinlemek istemese de, zamanla atladıkları ayrıntılar olduğunu fark edecektir.

Diğer yanda Davut Usta'nın durumu ciddiyetini korumaktadır. Hançer ise, Melike'nin anlam veremediği bir şekilde başka bir yere götürülmek üzere hastaneden alınır.


Farklı Boyut 17. bölümü ile 10 Şubat Cuma akşamı 19:30'da Samanyolu TV'de.

Mehmet Akyol ile 'Farklı' Bir Röportaj

Mehmet Akyol ile 'Farklı' Bir Röportaj

“Hayatın gayesi metafiziğe dayanıyor.”

Değerli Samanyolu Fanları, farklı dizimiz Farklı Boyut'un yapımcılığını üstlenen Mehmet Akyol Ağabeyimiz İle 'Farklı Boyut Set Röportajı' dahilinde samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Biliyorum set röportajı için sabırsızlanıyorsunuz. Ama dişinizi biraz daha sıkın. Merakınızın tavan yaptığını görmek istiyorum dersem umarım bana kızmazsınız. : ) Çok yakında Farklı Boyut röportajlarımız bölüm bölüm sizlerle olacak. Takipte kalın diyor ve sizleri değerli yapımcımız Mehmet Akyol ile tanıştırıyorum. Buyurun...

Samanyolu Fanları: Öncelikle sizi tanısak; Mehmet Akyol kimdir?

Mehmet Akyol: 1978 Manisa doğumluyum. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV-Sinema bölümünden mezun olduktan sonra, malum erkekler için önemli bir kavşak olan askerliği yedek subay olarak yaptım. Daha sonra Samanyolu Televizyonu drama biriminde çalışmaya başladım. Başlayış o başlayış…

Samanyolu Fanları: Televizyon dünyasına adım atmak nereden aklınıza geldi?

Mehmet Akyol: Aslında biz üniversite hazırlık kurslarına gittiğimiz yıllarda birkaç arkadaş birbirimizle soru çözerken televizyon spikerlerini taklit ederek birbirimizle alay ederdik. Etüt salonlarında ders çalışmalarımızı, o anki streslerimizi kafamızda ‘filmik’ olarak canlandırıp, birbirimize espri yapardık. Tercih dönemi geldiğinde bir de baktık ki hepimiz iletişim fakültesini tercihler arasında üstlere yerleştirmişiz. Yani o gün bu fakülteyle neler yapabileceğimizi açıkçası çok bilmiyorduk, ama ‘Ya Allah’ deyip girdik bu dünyanın içine.

Samanyolu Fanları: Yaptığınız işin güçlüklerinden bahsetmek gerekirse neler söylemek istersiniz?

Mehmet Akyol: Hımm… Bu soruyu tam anlamıyla cevaplamaya kalksam herhalde bir kitap çıkar buradan. Şu kadarını söyleyeyim, her hafta milyonlarca insana kaliteli, seviyeli, dolu dolu bir iş sunmak zorundasınız; hele ki bunun mesuliyetinin olduğunu da düşünün. Eh, artık işin zorluğunu varın siz düşünün. Ne kar, ne kış; ne gece, ne gündüz tanırsınız herhalde.

Samanyolu Fanları: Bir projenin hayata geçiş aşamasını özetleyerek anlatır mısınız?

Mehmet Akyol: En başta ben bu projeyi ne için yapıyorum sorusunun cevabını netleştirmek lazım. Sonrasında bu işin hikâye anlatım biçimi ne olacak, karakterlendirmesi, mekân seçimi, doğru ‘cast’ çalışması, müziği, çekim ekibi kurulması gibi bir dünya iş… Ancak en zoru da işin ‘konsept’ çatısının oluşum aşaması olsa gerek. Yani hikâyesi, anlatım biçimi, formatı ve bunun başarıyla yazıya dökülmesi…

Samanyolu Fanları: Birçok işin yapımcılığında görev aldınız. Bunlar arasında Kader Çizgisi, Ve İnsan Aldandı, Farklı Boyut gibi fantastik taraflarının güçlü olması gereken yapımlar da var. Bu gizemli ve sırlı olayları izleyiciye anlatmak bir yapımcı açısından ne kadar zor? Vermek istediğiniz mesajı ne derece iletebiliyorsunuz yahut iletebildiğinize inanıyor musunuz?

Mehmet Akyol: Öncelikle şurayı bir düzeltelim. Benim yapımcı olarak ilk işim Farklı Boyut, daha önceleri değerli büyüğüm, ağabeyim Mustafa Kartal’ın yanında, yapım sorumlusu idim. Sorunun diğer kısmına gelince, fantastik ögeleri içinde barındıran diziler aslında daha zevkli, renkli olmasına rağmen, genel seyirci profili açısından biraz aykırı işler bunlar. Çünkü meseleyi getirip bir aşk çıkmazına veya dozajı yüksek şiddete dayayamazsınız.Türkiye fantastik dizilere, metafizik boyutlu projelere yeni yeni ısınıyor, bugün bunun zorluğunu biz çekiyoruz ancak gelecekte bu alanda daha net başarılar alınacaktır. Bu başarı bugün de mümkündür aslında. Belki de biz yeterince verimli yansıtamıyoruz. Bir de seyircide genel bir kanaat var. Daha önce hit olmuş olan bizim Sırlar Dünyası vardı. Şimdi yapılan her metafizik işi Sırlar Dünyası zannedip izlemeyenler veya tekrar olduğunu düşünenler var. Bu da maalesef genel bir yanlış algı. İşte bundan dolayı bu tarz işlerimizin beğenilirliği yüksek olmasına rağmen, izlenirliği düşük kalıyor.

Samanyolu Fanları: Mehmet Akyol’dan komedi veya mahalle dizisi izleyebilecek miyiz?

Mehmet Akyol: Neden olmasın… Her şey mümkündür.

Samanyolu Fanları: Projelerinizde takip ettiğiniz ve “Şunları aşmam” dediğiniz kurallarınız var mı? Var olmalı mı? Yoksa her yapımcı her işi ayırt etmeden yapmalı mı?

Mehmet Akyol: Başta da belirttiğim gibi bu iş hem ticari, hem ahlaki, hem de faydalı olmak zorunda; yani böyle olmalı aslında. Kural da kalıp da budur bence.

Samanyolu Fanları: Peki, “işte bu tam benim yapmak istediğim bir yapım” dediğiniz yerli yahut yabancı diziler var mı?

Mehmet Akyol: Öyle değil de, bazı kitapları okuyup biz bunun dizisini yapsak ne bomba olur aslında dediğim oluyor.

Samanyolu Fanları: Şu an hayata geçirilmiş olan ve devam eden Farklı Boyut dizisinin oluşma aşaması ne derece zor idi? Dizinin seyri hayal ettiğiniz gibi mi?

Mehmet Akyol: Farklı Boyut özü itibariyle Melek karakterinin imanî yolculuğunu anlatıyor. Melek taklidî imandan tahkikî imana doğru bir yolculuk yapıyor. Zaten siz de görüyorsunuz, Melek her geçen bölüm dinî hayatında biraz daha dikkatli, hassas olmaya doğru gidiyor. İşte burada onun yardımcısı Davud Amca, karşısında da bunu o yoldan geri çevirmeye çalışan insî şeytan gibi Hançer var. Aslında bir düşünelim. Hayatımızda metafizik unsurların lezzetini bir düşünelim. Sevgi, merhamet, duygunun her türü, ruh, iman, inanç, dua, melekler, şehitler, ümit… Çoğaltmak mümkün. Ne kadar lezzet alıyoruz bu unsurlardan değil mi? Aslında hayatın gayesi, varlığın aslı da metafiziğe dayanıyor. Buradan bakıldığında bunlar Farklı Boyut’ta var. Bir denklem yapacak olsak, Farklı Boyut’un günün birincisi olması lazım. Ancak seyircinin kabahati yok, demek ki biz bu lezzetleri kıvamında ve yeterince seyirciye verememişiz. İzleyeni müptela olan, “Yahu bu dizide bir tılsım var; tatlı, hoş…” diyen birçok seyirci var. Çok da dua eden var iyi ki böyle bir dizi var diye. İnanıyorum ki bu kitle hızla artacaktır. Çünkü insanlığın bu lezzetlere ihtiyacı var. E haliyle bu lezzetleri ekrana yansıtacak kadroyu ve yapıyı oluşturmak hiç de kolay olmadı.

Samanyolu Fanları: Son iki sezonda özellikle Samanyolu Televizyonu’nda dizi konusunda bazı sıkıntılar göze çarpıyor. Bazı diziler bir sezonu dahi bitiremiyor. Bunun sebepleri neler olabilir?

Mehmet Akyol: Tabii bunun en bariz sebebi Türkiye’nin artık dizi çöplüğüne dönmüş olması. Her yıl yüzlerce dizi, binlerce hikâye tüketiliyor. Bundan biz de nasibimizi alıyoruz tabii ki. Toplumu günümüze göre, sosyoekonomik, psikolojik yönleriyle doğru okuyup ihtiyaca göre dizi yapmak gerekiyor. Yoksa dizilerin ömrü bitmedi. Dizilere talep devam edecektir. Bu, biraz da frekans meselesi… Samanyolu TV’deki her dizi emin olunuz, çok zor çıkıyor, üzerinde ciddi olarak kafa yoruluyor, birçok aşamadan geçip yayına veriliyor, tam bir doğum sancısı çekiliyor adeta. Her projeye baştan güveniliyor ancak bazen hissettiğimizi ya ekrana yansıtamıyoruz ya da seyirciyle frekansı tutturamıyoruz.

Samanyolu Fanları: Gelecekte televizyon dünyasında olabilecek gelişmeleri nasıl bekliyorsunuz, ne gibi değişimler öngörüyorsunuz?

Mehmet Akyol: Rekabet giderek artacak, ben gelecekte daha seviyeli yayıncılığın çok prim yapacağına inanıyorum. Ayrıca tematik kanal anlayışının iyice yaygınlaşacağını düşünüyorum.

Samanyolu Fanları: Yeni gelen nesilde televizyon veya sinema dünyasına meraklı insanlara bu dünyayı tavsiye ediyor musunuz?

Mehmet Akyol: Delicesine çılgınca seviyor ve istiyorlarsa tabii ki evet. Yoksa bu dünya, bir hevesle girilecek dünya değil. Ama giren de kolay kolay çıkamaz söyleyeyim. Bu sektör virüs gibidir. Bulaşır, kurtulamazsınız…

Samanyolu Fanları: http://www.samanyolufanlari.com sitemizi takip ediyor ve yorumlarımızı dikkate alıyor musunuz?

Mehmet Akyol: Siteyi sosyal bir platform olarak ilgiyle takip ediyorum. Hemen her konuya, her diziye gelen yorumlara bakmaya gayret ediyorum. Çok değerli çok güzel fikirler ortaya atılabiliyor, bazen bundan dolayı çok keyif aldığımı söylemeliyim. Yolunuz açık olsun.

Samanyolu Fanları: Son olarak bizlere neler söylemek istersiniz?

Mehmet Akyol: Estağfirullah. Dualarınıza, manevi himmetlerinize çok ihtiyacımız var. Bunu bizden esirgemeyin. Tüm arkadaşlarıma ekibim adına selamlarımı, sevgilerimi sunarım.

-www.samanyolufanlari.com-

4 Şubat 2012 Cumartesi

Farklı Boyut - 16. Bölüm 'Kalp Gözü'

Farklı Boyut 16. Bölüm - Kalp Gözü




Melek bu kez göz doktoru İsa’yı görecektir yakazada. Şaşırır çünkü İsa, gönüllü olarak Sudan’a gitmiştir ve öldüğüne dair bilgileri yoktur. İsa ısrarla aynı hastanede çalıştığı arkadaşı Basri’nin bir sorununa işaret etmektedir. Nitekim İsa’dan haber gelir, yakalandığı bir hastalıktan dolayı şehit olmuştur. Basri ise arkadaşının Melek vasıtasıyla kendisine vermeye çalıştığı mesajı almamakta ısrarcıdır.

Hançer ise Davut’la alakalı kötü planlar peşindedir. Davut kendisine kurulan bu hain tuzağı fark edebilecek, Melek ‘üstadım’ dediği ustasını kaybedecek midir?

2 Şubat 2012 Perşembe

Farklı Boyut 16. Bölüm - Fragman Eklendi

Farklı Boyut 16. Bölüm - Fragman


Hayr ile şerrin savaşı

Farklı Boyut, heyecan ile izleyeceğiniz yeni bölümüyle Samanyolu TV'de.

Kalple göz arasındadır; en uzun mesafe ve en kısa mesafe...
Her hayır gibi, her şer; kıyamet kopana dek izinlidir...





Farklı Boyut, 16. Bölümü "Kalp Gözü" ile 03 Şubat 2012 Cuma 21:00'da Samanyolu TV & Küre TV'de...